OSMAN ELİKÖTÜOĞLU KİŞİSEL WEB SAYFASI

Kangal İlçesi Etyemez Köyü Tarihçesi

Etyemez Köyü; Osmanlı Arşivindeki Hicri 954 Yılı-Miladi 1550 Yılı 252 Numaralı Tapu Tahrir Defterinin 86.sayfasında “Mezra-yı Akkaş der nezdi karye-i Sarucalar-u Ulya tabii Ayvalı hassı tabii mezbur, hasılı 350” şeklinde kayıt altına alınmıştır. Köy Yukarı Sarıca’nın mezrası ve Ayvalı nahiyesine bağlıdır. Akkaş köyü ve çevresindeki diğer köy ve mezralar gibi İstanbul’daki Atik Valide Sultan Vakfına has tımarı olarak bağlı bulunuyordu. Yıllık geliri diğer köylerle birlikte Atik Valide Sultan Evkafına aktarılıyordu.

1583 tarihli defterde, nüfusu tespit edilemeyen ve “Akkaş mezrası” adıyla kaydedilen köyde, Hacı Süleymanoğulları’nın tasarrufunda “Etyemez” adında bir zaviye bulunduğu ve ana yol üzerinde bulunan bu zaviyeye “gelen-giden âyende ve revendeye sarfı edilmek üzere, zikr olunan Akkaş mezrası hububat öşrünün her sene 180 akça mukabilinde mukataaya verildiği” zikredilmektedir.

1630 tarihinde 8 müzevvec (evli); 1641’de 7 Çift ve 1652’de 3 bennâk, 8 çift Müslüman nüfusu olan köyün, “Etyemez” isimiyle bilindiği ve mahsullerini buğday, arpa ile hayvan ürünlerinin teşkil ettiği görülmektedir. 1630 yılındaki hububat öşrü mukataası tespit edilemeyen köyün, 1641 yılındaki hububat öşrü, Gürün Sarıca köyü ile beraber 3 müd ve 1652 yılındaki hububat öşrü ise, Gürün nahiyesine tabi köylerin tamamı ile birlikte 50 müd mukabilinde mukataaya verilmişti.

18. yüzyıl Osmanlı kayıtları ve yabancı kaynaklı haritalar incelendiğinde Etyemez köyü; Halburveran, Elikötüler, Akkaş, Fatmaveran ve Turnaçayırı gibi mezralardan oluşmaktaydı. 1903 yılında çevredeki mezralardan gelen nüfusla birlikte köy, Gürün ilçesinden ayrılarak Kangal ilçesine bağlanmıştır.

1831 yılı Osmanlı Nüfus sayımında Gürün Sarıca köyünün nüfus kayıtlarında geçen ve günümüzde Etyemez ve eski mezralarında yaşayan sülaleler;

  1. Elikötüoğlu Ailesi; 6 hane, 7 civarda çadır- Menşei Karakeçili Yörüğü
  2. Mollamusalı Ailesi; 2 hane, 1 civarda çadır- Menşei Hayta Yörüğü
  3. Keşcioğlu Ailesi; 2 hane, 2 civarda çadır- Menşei Atçeken Yörüğü
  4. Osmanoğlu Ailesi; 2 hane, 1 civarda çadır- Menşei Halep Türkmeni
  5. Körbekiroğlu Ailesi; 1 hane, 1 civarda çadır- Menşei İnallı Avşarı, şeklindeydi.

1904 yılında Sultan II. Abdülhamit tarafından yaptırılan ve kadınların ilk defa kayıt altına alındığı sayımda köydeki aileler;

  1. Elikötüoğlu Ailesi
  2. Deliömeroğlu Ailesi (Lakabı değişen aile, öncesi Mollamusalı)
  3. İsmailoğlu Ailesi (Lakabı değişen aile, öncesi Mollamusalı)
  4. Keşcioğlu Ailesi
  5. Osmanoğlu Ailesi
  6. Körbekiroğlu Ailesi, şeklindeydi.

Cumhuriyet dönemiyle birlikte köy, Etyemez, Turnalı ve Yeniköy köylerine ayrılmıştır. Köylerin mevki isimleri öz Türkçe isimlerden oluşmaktadır ve mevki isimlerine genel yerleşik ailelerin ismi verilmiştir. Coğrafi mevki isimlerinden, Çal ismine örnek olarak “Seydinin Çal” ve “Sarı Çal”, Tepe ismine örnek olarak “Mollamusalı Tepesi”, Çat ismine örnek olarak “Elikötünün Çat”, Koyak ismine örnek “Hassiğin Arap Koyağı” ve “Enikli Koyak”, Bük ismine örnek olarak “Kör Hasanın Bük”, “Kızılın Bük”, Dere ismine örnek olarak “Etyemez Deresi”, “Elikötü Deresi” ve “Kuru Dere”, Ağıl ismine örnek olarak “Akkaşın Ağılı” ve “Hasanın Ağılı” ilk akla gelenlerdendir.

Köyün, 19. yüzyıla kadar haritalarda “Aşağı Elikötüler, Orta Elikötüler, Yukarı Elikötüler” olarak geçen ve günümüzde “Eski Şuğul” olarak bilinen bölgesine 1520 yılı kayıtlarına göre, Şarklı (Altınyayla Doğupınar Köyü), Çayırşeyhi (Şarkışla Gürçayır Kasabası), Kocayakup (Kangal Kocakurt Köyü) arasında yaylak ve kışlaklarda gidip gelen Karakeçili kökenlin Alikethüda Oymağının devamı Elikötüoğlu Ailesi adını vermiştir. Aile adını ayrıca günümüzde Etyemez köyünün doğusunda bulunan Bozhüyük bölgesinde doğan dereye “Elikötüoğlu deresi” ve Tepeyurt alanına “Elikötüoğlu yurdu” vermiştir.

 

Elikötüoğlu Deresi

Benzer gönderiler